5 Adımda Aknesiz Bir Cilt

Ancestral-nutrition.com sitesinin yazarı Dani Stout, akneyle mücadelesini anlatmış. Bize de -kelimesi kelimesine olmasa da- çevirmesi düştü.

Sivilce kremi reklamlarına sinir oluyorum. Çünkü çoğu, tek bir sivilce yüzünden hayatı kararan çekici ergenleri konu ediyor. Ama gerçekten hayatı kararmak ne demek, bir ben bilirim.

Sivilce sorunum ilkokul 4. sınıfta başladı. Hem de bir gecede. Bir sabah uyandım ve yüzüm sivilce kaplıydı. Başta, nasıl olsa geçer diye düşünerek fazla dert etmedim. Ama geçmedi. Konuyu büyüttüğümü düşünenler olabilir, ama inanın büyütmüyorum. Hiç unutmam, işaret parmağımın ucunu sivilceye rastlamadan yüzüme değdirebileceğim en ufak nokta kalmamıştı. Yangın kurbanlarına benziyordum. İnsanlar bakıp, yüzüme ne olduğunu sorup duruyordu.

Sivilcelerim acı veren, iltihaplı ve kuruduktan sonra derin izler bırakan cinstendi. Nasıl olur bilinmez, cildim aynı anda hem yağlı hem de kuru olabiliyordu; yüzümün bakımına büyük özen göstermeme rağmen. Sabah akşam cilt temizleyici ve sivilceleri kurutmak için güçlü kremler kullanıyordum. Her gün glikolik asit ve benzoil peroksit sürüyordum. Bir ara annem, aşırı aktif yağ hücrelerimi kurutur ümidiyle yüzüme tuvalet ispirtosu bile sürdürdü. O da işe yaramadı. Evet, cildim yüzeysel olarak kurudu (ve pul pul döküldü) ama yağ hücrelerim eskisinden de fazla yağ üretmeyi başardılar bir şekilde. Tam bir kısırdöngüydü. Cildim yağlandıkça kurutmak için giderek daha güçlü maddeler kullanıyordum; cildimse bu maddelere tepki olarak daha da yağlanıyordu.

Bir ara ümidimi pahalı ve sözde kaliteli kremlere bağladım. Onlar da fayda etmediler. Aknemi cildime sürdüğüm maddelerle iyileştiremeyeceğimi anlamam kabaca 12 yıl sürdü. Çünkü cilt rahatsızlıklarının çoğunda olduğu gibi sivilce, vücudun “derinliklerindeki” bazı sorunların dışa yansıması sadece.

İşte benim sivilce sorunumu yenmek için uyguladığım 5 adımlık “tedavi:”

Zehirli gıdalardan vazgeçin

Çocukken sağlıklı beslenmedim. Beni anneannem büyüttü. Maddi durumu çok iyi olmadığı için sık sık beyaz ekmek üzeri margarin ve de toz şeker yerdim. Kadıncağız “sağlıklı beslenme” nedir bilmezdi maalesef. Doktoru daha sağlıklı olduğunu söylediği için, kahvaltıda yumurta yerine mısır gevreği yerdi. Öğle yemeği, yine beyaz ekmek üzeri mayonez ve en ucuz domuz salamından ibaretti.

16 yaşındayken vejeteryan bir diyet tercih etmeye başladım, ama bu da işe yaramadı. Çünkü hâlâ buğday, şeker, sıvı yağ ve işlenmiş soya tüketiyordum. Kan şekerim yüksekti. Bu da cildimi daha beter hale getiriyordu.

Sonra tipik bir “sağlıklı diyet” uygulamaya başladım: Az yağ ve çokça tahıl, lif ve yağsız et içeren bir diyet. Bu da fayda etmedi. Sonunda, pirinç hariç tüm tahılları, şekeri, gluteni ve sıvı yağları bırakınca cildim düzelmeye başladı. O kadar uzun süredir zehirli gıda tüketiyordum ki, bu zehirin cilt yoluyla çıkmaktan başka çaresi yoktu: Diğer organlarım zaten tam kapasite çalışıyorlardı.

Besin eksikliklerini giderin

Yine de yediğim gıdalar bana yeterince vitamin ve mineral sağlamıyordu. Özellikle A, D ve E vitaminleriyle çinko ve selenyum eksiğim vardı. Araştırmalar, A vitamininin ciltteki yağ salgısını azalttığını, E ve A vitaminlerinin serbest radikalleri azalttığını, D vitamininin insülin seviyesini dengelediğini ve bağışıklık sistemini güçlendirdiğini gösteriyor. Benzer şekilde, sivilce sorunu olan kişilerde genellikle çinko eksikliğinin olduğu ve çinko takviyesiyle sivilcelerin azalabileceği görülmüş. Selenyumsa hem antioksidan hem de yangıyı (enflamasyon) azaltıyor.

Yangıyı (enflamasyon) azaltın

Vücudumda başka dengesizlikler de vardı. Yeterince omega-3 almıyor, gereğinden fazla omega-6 alıyordum. Bu da ciddi biçimde yangıya yol açıyordu ki, aşırı yangı diğer belirtilerin yanı sıra bir de sivilceye yol açıyordu. Sivilce büyük oranda yangı tarafından tetiklenen bir rahatsızlıktır. Bu nedenle, yangıyı azaltan gıdalardan bolca yemek, yangıyı artıran gıdalardansa uzak durmak gerekir. Yangıyı azaltan gıdaların arasında deniz ürünleri, samanla beslenen hayvanların eti ve sağlıklı katı yağlar bulunuyor.

Bağırsağınızı tedavi edin

İnanması güç gelebilir ama, sivilce ve bağırsak sağlığı arasında sıkı bir ilişki var. Sivilce sorunu olanlar genellikle aynı zamanda bir tür bağırsak rahatsızlığından da şikâyet ederler. Bu rahatsızlık, bağırsağımızda yaşayan çok sayıda bakterinin cins ve/veya sayılarının değiştiğine işaret ediyor olabilir. Bağırsağın doğal dengesini yeniden kurmak için, hazmı kolay ve probiyotikli (faydalı bakteri içeren) gıdalar tüketmek gerekir. Kemikleri kaynatarak elde edilen et suyu özellikle faydalıdır, çünkü bu sıvının mide ve bağırsak cidarını tedavi edici özelliği vardır. Et suyu aynı zamanda bolca vitamin, mineral ve sağlıklı katı yağlar içerdiği gibi, yangıyı da azaltır.

Yüzünüze zehir sürmeyi bırakın

Yukarıda da belirttiğim gibi, sivilce sorunum için denemediğim ürün kalmamıştı. Ağır kremler, nazik nemlendiriciler, tonikler, cilt temizleyiciler… piyasada ne varsa denedim. Eminim bu ürünlere toplamda binlerce dolar harcamışımdır. Ama hiçbiri işe yaramadı.

Şimdi sadece zeytinyağı sabunu kullanıyorum. Cilt soyucu olarak ev yapımı, toz şekerli bir karışım, tonik olarak da elma sirkesi kullanıyorum. Yüzümü nemlendirmek istediğimde, saf hindistancevizi yağı sürüyorum. Bu yağı aynı zamanda, antiviral ve antibakteriyel özelliklerinden ötürü gıda olarak da kullanıyorum.

Sivilceden kurtulmak, özellikle benim gibi vahim vakalarda, kolay olmuyor. Kullanabileceğiniz sihirli bir krem yok. Sorununuzu “bir gecede” halledecek ürünler hiç yok. Başta yediklerinize dikkat etmeniz gerekli. Sonra yukarıda saydığım diğer adımlar…

Dani Stout, ancestral-nutrition.com