Anasayfa / Anne-Çocuk / Normal Değil Doğal Doğum

Normal Değil Doğal Doğum

Geçtiğimiz haftalardaki bir EkoKadın buluşmasında, ebe bir arkadaşımız şöyle dedi: “Bugün normal doğum dediğimiz şey aslında normal doğum değil, sadece vajinal doğum. “Normal doğum”da bile o kadar çok müdahale var ki, bu şartlar altında sezaryen olmak belki de çok kötü bir şey değil.”

İddialı, evet… Aramızda 40. haftaya kadar normal doğum yapacağına inanan, ama sonra bebek fazla büyüdü, suyu azaldı, kordonu dolandı gibi bahanelerle suni sancıyla doğumu başlatılan ya da sezaryene yönlendirilen kadınlar bir parmak kaldırsa… Doğumdan sonra bebeği hemen ayrılıp bebek odasına götürülenler… Hiç çekinmeden belden yukarısı süzülüp çabucak “Senin sütün yetmiyordur,” yargısına varılanlar; bebek mamasına, erkenden ek besinlere yönlendirilenler…

Kitle fonlaması yöntemiyle finanse edilen ve şüphesiz tartışma yaratacak güzel bir belgesel geliyor. Microbirth isimli bu belgesel, iddialı bir soru soruyor: “Değişen doğum yöntemleri, türümüzü değiştiriyor olabilir mi?”

microbirth

Suni sancı (sentetik oksitosin), antibiyotikler, sezaryen, mama ile besleme gibi müdahalelerin çocukların ileride sahip olacağı hastalıkları belirlediği; kalp hastalıkları, astım, solunum sistemi hastalıkları, diyabet, otoimmün rahatsızlıklar, bazı kanser türleri ve kimi ruh hastalıklarına davetiye çıkardığı öne sürülüyor.

Vücudumuzda hücre sayımızın on katı kadar bakteri var. Buna mikrobiyom deniyor ve bebeğin mikrobiyomu doğum anında, doğum kanalından geçerken oluşuyor. Sonra anneyle ten tene temas ve uzun süreli emzirme de mikrobiyomu geliştiriyor. Bağışıklığının temeli bu şekilde atılan bebek, yaşamı boyu hastalıklara karşı dirençli oluyor. Dolayısıyla, doğum esnasındaki müdahalelerin ve erken çevre koşullarının, ileriki kronik hastalıkların habercisi olması akla son derece yakın.

Hamileyseniz veya ileride çocuk sahibi olmayı planlıyorsanız şanslısınız, çünkü doğal doğumu yeniden yaygınlaştırmak için canla başla çalışan insanların sayısı giderek artıyor. Çok sevgili arkadaşım Özra da İstanbul Doğum Akademisi‘nden mezun olarak bu kervana katıldı ve “keşkesiz doğum” eğitimleri vermeye başladı. Kendisini ileriki eğitim tarihlerini öğrenmek, hatta aklınıza takılanları danışmak için arayabilirsiniz; öyle tatlı bir insandır!

Ozra-Gokce_egtm-

Çünkü “Seçeneklerinizi bilmiyorsanız, seçeneğiniz yok demektir.”

Bu Yazı İlginizi Çekebilir

Antalya Buluşmasından Notlar…

Pazartesi günü (27 Mayıs 2013) Antalya Güneşev ve Ekolojik Eğitim Merkezi'nde Antalyalı okuyucularla buluştuk (İçlerinden şu anda bu yazıyı okuyanlara merhaba!). Sevgili kocamın tasarımını yaptığı Güneşev'in (ve de çalışanlarının) kalbimizde özel bir yeri olduğunu daha önce söylemiştim. Geçen gün, bir o kadar özel bir grup insanla daha tanıştım. Bu arada, yazının içinde tuvalet eğitiminden de bahsediyorum. Neden mi? Buyrun sizi içeri alalım...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir