Kadim Bilgilerle Dağları Yerinden Oynatmak

Foto: The Forgotten Technology

Göbeklitepe’nin tonlarca ağırlıktaki sütunları, Mısır piramitleri ve Stonehenge… Binlerce yıl önce insanlar bu kadar büyük anıtları nasıl inşa etmiş diye merak ettiğiniz oldu mu? Benim oldu. Ve genellikle hayalimde şöyle görüntüler canlandı: Kırbaç zoruyla iplere asılan, oflayan ve inleyen köleler; büyük taşların altında kolu bacağı ezilen insanlar; pis ve kaotik bir şantiye ortamı… En azından Hollywood filmleri ve popüler bilim dergileri bize hep böyle gösterdi.

Oysa arkeolojik bulgular, bu anıtların inşasında genellikle köle kullanılmadığını, insanların çok daha düzenli ve huzurlu bir ortamda çalıştığını, hatta tonlarca ağırlıktaki taşları pek de zorlanmadan hareket ettirdiklerini gösteriyor.

İnanmıyor musunuz?

O zaman sizi, Michigan’lı Wally Wallington’la tanıştıralım:

Videonun Türkçe altyazısı yok, ama zaten görüntüler her şeyi anlatıyor. Gördüğünüz gibi Wally, tonlarca ağırlıktaki beton blokları kolayca hareket ettirebiliyor; hem de sadece basit kaldıraç ve ahşap düzenekler yardımıyla. Daha detaylı bilgi isteyenler için, Wally’nin bir internet sitesi de var.

Bugün modern teknolojiye, fosil yakıtlarla çalışan iş makinelerine ve mühendislik bilimine o kadar bağımlı hale gelmişiz ki, atalarımızın binlerce yıl önce pek de zorlanmadan yapabildikleri şeyleri bugün aklımız almıyor.

Oysa belli ki eskiler pratik bilgiler ve kendi kendilerine yetmelerini sağlayacak temel beceriler bakımından bizden çok daha üstünmüş. Evet, iş bölümü medeniyet düzeyimizi yükselten önemli olgulardan biri. Ama bu olgu ne yazık ki bir takım temel becerilerin hepten kaybolması anlamına geliyor.

Acaba bugün kaçımız tarla sürmeyi -ya da daha basiti, tarla çapalamayı- biliyor? Doğada yalnız kalsak, kaçımız basit bir barınak inşa edebiliriz? Veya kaçımız kibrit ya da çakmak kullanmadan ateş yakabilir?

Tahmin ediyorum bunları yapabilenlerin sayısı iki elin parmaklarını geçmez…

 

Kaynak:
Off Grid World