Anasayfa / etkinlik / Bayramiç Tohum Takas ve Yerel Ürünler Şenliği

Bayramiç Tohum Takas ve Yerel Ürünler Şenliği

Zehirsiz Ev ve Buğday Gerçek Temizlik ekibi turneye çıktı sevgili dostlar. Geçtiğimiz haftasonu Çanakkale-Bayramiç‘teydik. Sonra 23 Nisan tatilinden faydalanarak ailecek Marmara Adası’na uzandık; birkaç günlüğüne doğaya yaklaştık. Bu arada Earth Day (Dünya Günü) de geldi, geçti bile...

bayramic-poster

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Bayramiç Tohum Takas ve Yerel Ürünler Şenliği‘ne ben ilk kez katıldım. Zehirsiz Ev’in beyi ve çocuklarıyla beraber…

bayramic-atolye

Foto: Bengü Uluengin

Şenlik kapsamında biz Gerçek Temizlik atölyemizi yaptık yine her zamanki gibi, ama etkinliğin esas yıldızı tohumlardı.

bayramic-atolye2

Foto: Bengü Uluengin

Tohum konusunun ciddiyeti henüz yeterince anlaşılmıyor bence. Organik meyve-sebze alanlar bilirler, bizim toplumda organik = GDO’suz gibi bir algı var. Halbuki Türkiye’de -ŞİMDİLİK- GDO’lu tohum zaten ekilemiyor.

Peki nedir tohumlarla ilgili tehlike? Bunu anlamak için galiba önce GDO’lu-GDO’suzdan başka sınıflar olduğunu anlamak gerekiyor. Konvansiyonel tarımda kullanılan tohumlar “hibrit” tohumlar. Hibrit, melez demek. Bu tohumlar, tercih edilen belli bazı özellikleri taşıyacak şekilde laboratuvarda üretilen, tek tip ve tek seferlik tohumlar. Bunları tarlasına eken, o bitkiden ertesi sene ekmek üzere tohum alamıyor. Her yıl yeniden tohum satın alması gerekiyor. Bu tohumlara özel olarak geliştirilen pestisitleri satın alma zorunluluğu da cabası…

Bir de “atalık” denen yerel tohumlar var. Bunlar her bölgenin toprağına, havasına, suyuna göre farklılaşmış, kuşaktan kuşağa aktarılmış, uyum kabiliyeti yüksek, dayanıklı tohumlar.

Bunların satışı yapılmıyor, ancak takas yöntemiyle el değiştirebiliyorlar. Biz bunları koruyup yaşatmayı unuttuğumuz zaman, Monsanto gibi dev şirketler meydanı boş buluyor. Ve de ürettikleri tohumları patentleyip çiftçiye “telif”ücreti ödetmek gibi densiz fikirler edinebiliyorlar. (Monsanto Toprak Ana’ya Karşı kampanyasına mutlaka bir göz atın!)

bayramic-bugday

Foto: Aybike Savaşır Serdar

Bayramiç’te bu haftasonu tam bir şenlik vardı. Bazı tanıdık yüzlerle yeniden bir araya geldik… Zehirsiz Ev üzerinden yazıştığımız bazılarınızla ilk kez kanlı canlı görüştük… Hiç tanımadığımız takipçilerimizi tanıdık. Artık unutulmaya yüz tutmuş bir işi başarıp, küllü sudan sabun üretmeyi yeniden keşfeden Hanife Teyze’yle buluştuk… Slow Food Türkiye Fikir Sahibi Damaklar Konviviyumu‘nun kurucusu, “lüferlerin annesi” Defne Koryürek‘le  tanıştık…

Görünüşe göre bu turne aralıklı olarak devam edecek… En son Doğa Derneği‘nden Güven Eken bizi Seferihisar’daki ekolojik pazarın Haziran’daki açılışına davet etti.

Gösterdiğiniz ilgi hem bizim ufacık Zehirsiz Ev’imizi hem de Buğday ailesini çok mutlu ediyor. Her şey için teşekkür ederiz…

Bu Yazı İlginizi Çekebilir

Adana-Mersin Türeticiler için Ekolojik Yaşama Giriş Eğitimi

Haftasonu turnedeydik. Daha önce İstanbul'da ve Çanakkale'de yaptığımız EkoKadın eğitimini bu defa erkekleri de içerecek şekilde düzenleyip, Adana ve Mersin'e bölerek tekrarladık. Yani bu sefer hem EkoAdamlar da vardı, hem de şehirlerarası misafircilik oynadık...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir