Foto: M. Bengü Uluengin
National Wildlife Federation’ın yeni raporu, bir deterjan markamızın sloganını destekliyor: Çocuklar için kirlenmek kötü değil, aksine sağlıklı…
Giderek daha mikrop takıntılı bir toplumda yaşıyoruz. Öyle ki, mikroplardan korunacağız diye kendimizi antibakteriyel ürünler gibi, mikroplardan belki de daha zararlı kimyasal maddelere maruz bırakıyoruz. Hijyen kuramına dayanan raporda, kir ve mikropların esasında hastalıklara karşı direnci artırabileceğine dikkat çekiliyor. Bu kurama göre, parazit, bakteri ve virüslerle teması kısıtlı olan aşırı titiz çocuklar, alerji, astım ve diğer otoimmün hastalıklara karşı daha savunmasız oluyor. Dahası, açık havada oynamayan, doğayı tanımayan çocukların duygusal ve fiziksel gelişimi de sekteye uğruyor. Bütün vaktini evde teknolojik cihazların karşısında geçiren çocuklar obeziteye, dikkat eksikliğine, D vitamini eksikliğine ve depresyona daha yatkın oluyor.
Raporda, çocukları taşla-toprakla buluşturmak için önerilen faaliyetlerden bazıları şöyle:
- Bahçıvanlık yapın, tohum dikin, meyve toplayın
- Çamurdan heykeller, pastalar, resimler yapın
- Taş, kabuk, yaprak toplayın; kumdan kaleler yapın
- Yağmurdan sonra su birikintilerinde zıplayın; yağmurda saklanan ve ortaya çıkan hayvanları gözlemleyin
- İlla TV karşısında oturulacaksa “Dirt! The Movie” veya “Totoro” gibi filmler izleyin
Kaynak:
Jennifer Chait, Inhabitots
Raporu indirmek için, NWF